Examples of using "Obviamente" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle.
Bu belli ki imkansız.
Açıkçası köpeklerim sizi koruyacaktır!
O, açıkçası kaçınılmazdır.
Belli ki yalan söylüyor.
Açıkçası o hatalı.
Birisi açıkça yalan söylüyor.
Belli ki Tom sarhoş.
Tom belli ki eksik beslenmiş.
Tom açıkçası korkmuş.
"O yalan mı söylüyor?" - "Açıkçası, evet."
O belli ki sarhoş.
Açıkçası, bir sorun var.
Tom apaçık hastaydı.
Tom açıkçası etkilenmemişti.
O strateji belli ki işe yaramadı.
Ama açıkçası, bu birazcık uç nokta
Biliyorsun, belli ki tam bir kurgu.
Açıkçası Tom iyi bir öğretmendir.
Tom açıkçası Mary'yi deli gibi seviyor.
Tom'un Mary'ye aşık olduğu açıktır.
Tom'un zengin bir adam olduğu belliydi.
O, Fransızca ve açıkça görülüyor ki İngilizce konuşabilir.
- Bu apaçık.
- O belirgin.
Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
Açıkçası, Tom Fransızcayı çok iyi anlamaz.
tabii ki çocuklarınızın iyi eğitim almasını
Açıkçası , o, o tür bir insan değil.
yalnız şirketler tabii ki daha ucuz iş gücünü tercih eder.
Belli ki o erkekler ve kadınlar için farklı.
elbette bu çok değerli bir kariyer olurdu
o rengi nasıl algılayacağını ve renge karşı tepkisini bariz bir şekilde etkiler.
ve siz de İngilizce konuşuyorsunuz, çok daha kolay olduğu için,
Açık ki, yapmak istemediğin bir şeyi yapmaya zorlayamam seni.
Şimdi, açıkçası değerli olan şeyi yapmak bu dünya için daha iyi olacak,
ancak onlar, açıkcası, dünya ve yaşamları hakkında düşüncelere sahip olmalılar.
Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.
Açıkçası senin kendi çabalarınla hayatta ilerlemen gerektiğini kabul ediyorum.
Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.