Translation of "Histórica" in Turkish

Textura histórica a preservar

tarihi dokunun korunması için

Nuestra agenda Sociedad Histórica Turca

gündemimiz Türk Tarih Kurumu

Esta es una ciudad histórica.

Bu tarihi bir şehir.

Han sido una gran aberración histórica.

önemli bir tarihi sapma olmuştur.

¿Qué hace la sociedad histórica turca?

Türk Tarih Kurumu ne iş yapar o zaman?

Si no tenemos una sociedad histórica turca

eğer bizim Türk Tarih Kurumumuz olmaz ise

Te diriges a la Sociedad Histórica Turca

siz Türk Tarih Kurumunun başına

La sociedad histórica turca no manejó este trabajo

Türk Tarih Kurumu bu işe el atmadı

Sociedad histórica turca, por orden de Mustafa Kemal Atatürk

Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle

De todos modos, volvamos a la Sociedad Histórica Turca.

neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

¡Condado de Meath es la capital histórica de Irlanda!

County Meath, İrlanda'nın tarihi başkentidir.

Un gran número de personas visitan la histórica ciudad.

Tarihi kenti çok sayıda insan ziyaret eder.

La sociedad histórica turca ha adquirido una personalidad jurídica separada

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

Entonces, ¿cuál es el propósito de la Sociedad Histórica Turca?

peki, Türk Tarih Kurumunun amacı ne?

Entonces el presidente de la Sociedad Histórica Turca ha cambiado

o yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

Es por eso que la sociedad histórica turca es tan importante

işte Türk Tarih Kurumu bu yüzden çok önemlidir

La fuente histórica de la demonización de los hombres negros y blancos

siyah ve beyaz erkeklerin şeytanlaştırılma hikayeleri

Gracias a la Sociedad Histórica Turca, hemos comenzado a aprender nuestra historia.

Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık

El punto principal de esto debe gritarse es la Sociedad Histórica Turca

bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur

El Golfo Pérsico es un elemento de identidad histórica para el pueblo iraní.

İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır.

Echemos un vistazo a lo que la sociedad histórica turca está haciendo para hacerlos.

bunları yapmak için Türk Tarih kurumunun ne yaptığına bir bakalım mı?

Pero aquí, una vez más, creo que un poco de perspectiva histórica va muy lejos.

Küçük bir tarihsel perspektifin çok yol kat ettiğini düşünüyorum.