Examples of using "Hermoso" in a sentence and their turkish translations:
Güzel!
Güzel bir gün!
Bu güzel.
Güzel, serin bir su.
Ne güzel bir gökkuşağı!
O güzel değil mi?
Ne harika bir hediye!
Ne güzel bir elbise!
Ne güzel bir bebek!
Ne güzel bir yüzük!
Ne güzel bir yer!
O güzel görünüyor.
O çok güzel.
Ne harika bir hediye.
- O güzel.
- O güzeldir.
Güzel bir gün.
Bu nehir güzel.
O kale güzel.
O güzel bir takım elbise.
Burası güzel.
Güzel bir köpeğin var.
O güzel bir düğündü.
Ne güzel bir bahçe.
Kale güzeldir.
Güzel bir gün batımı değil mi?
Ne güzel bir bahçen var!
Dil güzeldir.
İslam güzeldir.
hâlâ çok güzel bir toz katmanına ulaşıyorum!
o yıllarda güzeldi
sıkıntı değil güzel kardeşim
güzel antik bir yapı vardı artık
O, gerçekten güzel bir gündü.
Kız, ne güzel saçın var.
O akıllı ve güzel.
- Dün gece güzel bir rüya gördüm.
- Geçen gece güzel bir rüya gördüm.
O güzel bir kolye.
O, gerçekten güzel bir gündü.
- Onun güzel bir vücudu var.
- O güzel bir vücuda sahip.
O, güzel bir elbise giymişti.
Yunanistan güzel bir ülkedir.
İtalya güzel bir memlekettir.
Kulağa hoş geliyor.
Sabır en güzel huy, ilim en güzel süs eşyasıdır.
hatta en güzeli bu
Çok güzelsin!
Bunların saçı uzun ve güzel idi.
O bir tanrı gibi güzel!
Gün batımı burada gerçekten güzel.
Kesinlikle güzelsin.
Mary'nin güzel koyu saçı vardır.
Ahşap bir zemin güzeldir.
Bu yer gerçekten güzel.
- Bu güzel.
- Bu güzeldir.
İnanılmaz derecede acı verici ama bir o kadar da güzel olabilir.
Nehir buralarda güzeldir.
Ne güzel bir gün!
Mary güzel bir kırmızı elbise giyiyor.
Bu güzel elbise ipekten yapılmaktadır.
Yazar güzel bir tarza sahip.
nerede kaldı Müslümanlığın güzel davranışı?
yapmayın güzel kardeşim yapmayın
Bu köy tavuğu güzel oğlandır
Renk, doku, desen ve deri eşleştirebiliyorlar. Çok güzel.
Bu güzel bir kitap.
Gerçekten güzelsin.
Piknik için harika bir gün, değil mi?
Aşktan daha güzel şey yok.
Benim güzel bir köpeğim var.
Burada Boston'da güzel bir gün.
Dünya'daki en güzel yer neresi?
Sen tatlısın.
Köpek güzel.
aslında zevkli görünüyor görsel olarak güzel
Bu güzelliği bekliyoruz ve bir şey güzel olduğunda biliyoruz.
Bu güzel, kırılgan uygarlık draması.
Güzel bir gündü bu yüzden pikniğe gittim.
Güzel güneşli bir gündü.
Tatoeba çevrimiçi dünyada en güzel yerdir.
Erken saatlerdeki gün doğumunu gördün mü? Gerçekten güzeldi.
O güzel bir elbise giyiyordu.
İsviçre güzel bir ülke.
Sizler reklamlarınıza kimi koyacağınıza karar vererek,
Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.
bundan daha güzeli yok gibi cevaplar veriyoruz ya
Sonrasında 10, 15 dakika süren güzel bir zaman aralığı yakalıyorsun.
Geçen Pazar annem bana güzel bir elbise aldı.
Senkronize yüzme, kızlar ve kadınlar için güzel bir spordur.
ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu