Translation of "Hablan" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Hablan" in a sentence and their turkish translations:

Que hablan

yani konuşuyorlar

¿Hablan árabe?

- Arapça konuşuyor musunuz?
- Arapça konuşur musunuz?

- Ellos hablan sobre nosotros.
- Ellas hablan sobre nosotras.

Onlar bizim hakkımızda konuşuyorlar.

Ellas hablan español.

Onlar İspanyolca konuşurlar.

No hablan inglés.

- Onlar İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmaz.

¿Hablan ellos francés?

Onlar Fransızca konuşamıyor mu?

Ellas hablan mucho.

Onlar çok fazla konuşur.

¿Ustedes hablan español?

İspanyolca konuşabilir misiniz?

En Colombia hablan español.

Kolombiya'da İspanyolca konuşuyorlar.

¿Los marcianos hablan inglés?

Marslılar İngilizce konuşurlar mı?

Ellos no hablan español.

Onlar İspanyolca konuşmuyor.

En Australia hablan inglés.

Avustralya'da biri İngilizce konuşur.

¿Todos ustedes hablan francés?

Hepiniz Fransızca konuşuyor musunuz?

Hablan español en Méjico.

Onlar Meksika'da İspanyolca konuşurlar.

¿Tus hijos hablan francés?

Çocukların Fransızca konuşur mu?

¿Tus padres hablan francés?

Ebeveynlerin Fransızca konuşur mu?

¿Los señores hablan francés?

Bu baylar Fransızca konuşur mu?

Las flores no hablan.

Çiçekler konuşmaz.

Algunos hablan mientras comen.

Bazı insanlar yemek yerken konuşur.

Todos hablan de ella.

Herkes onun hakkında konuşur.

Ya no nos hablan.

Onlar artık bizimle konuşmuyor.

Todos ellos hablan francés.

Onların hepsi Fransızca konuşuyor.

¿En Canadá hablan francés?

Kanada'da Fransızca konuşurlar mı?

Ellos también hablan esperanto.

Onlar Esperanto da konuşurlar.

- ¿Habla holandés?
- ¿Hablan holandés?

Hollandaca konuşur musunuz?

Ellos no hablan francés.

- Onlar Fransızca konuşmuyorlar.
- Onlar Fransızca konuşmaz.

- En España se hablan varias lenguas.
- En España se hablan muchas lenguas.

İspanya'da birçok dil konuşulur.

- ¿Cuántos idiomas se hablan en Europa?
- ¿Cuántas lenguas se hablan en Europa?

Avrupa'da kaç dil konuşuluyor?

¿Qué idiomas hablan en Corea?

- Kore'de hangi diller konuşuluyor?
- Kore'de hangi dilleri konuşurlar?

En Nueva Zelanda hablan inglés.

Yeni Zelanda'da İngilizce konuşurlar.

¿Qué idioma hablan en Corea?

- Kore'de hangi dili konuşurlar?
- Kore'de hangi dil konuşulur?

¿Qué idioma hablan en Méjico?

Onlar Meksika'da hangi dili konuşuyorlar?

¿Por qué no hablan conmigo?

Onlar neden benimle konuşmuyorlar?

Mis padres no hablan inglés.

- Anne babam İngilizce konuşmuyor.
- Anne babam İngilizce bilmiyor.

No entiendo de qué hablan.

Ne hakkında konuştuğunu anlamıyorum.

Todos mis amigos hablan francés.

Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşabilir.

Ellos no hablan al respecto.

Onlar bu konuda konuşmadılar.

Todos ellos hablan en francés.

Onların hepsi Fransızca konuşur.

Todos hablan bien de ella.

- Herkes ondan iyi şekilde bahseder.
- Herkes onun hakkında iyi şeyler söylüyor.
- Herkes onun hakkında iyi konuşur.

Siempre hablan de lo mismo.

Onlar her zaman aynı şeyler hakkında konuşurlar.

Las mujeres hablan sin parar.

Kadınlar durmaksızın konuşur.

- ¿Qué lenguas se hablan en tu país?
- ¿Qué idiomas se hablan en tu país?

Ülkende hangi dil konuşulur.

"No hablan inglés", alguien me dijo.

Birisi, “İngilizce bilmiyorlar,” dedi.

Cuando esas personas hablan puedes decir

o insanlar konuştuğunda şunu diyebilin

¿Qué idiomas se hablan en Bélgica?

Belçika'da hangi dilleri konuşuyorlar?

Mil millones de personas hablan inglés.

Bir milyar kişi İngilizce konuşur.

Todos siempre hablan bien de Tom.

Herkes Tom'dan her zaman iyi şekilde bahseder.

¿Qué idiomas se hablan en América?

Amerika'da hangi diller konuşulur?

- ¿Hablas holandés?
- ¿Habla holandés?
- ¿Hablan holandés?

Hollandaca konuşur musun?

En España se hablan muchas lenguas.

İspanya'da birçok dil konuşulur.

Tengo muchos amigos que hablan esperanto.

Esperanto konuşan birçok arkadaşım var.

- ¿Hablas árabe?
- ¿Hablan árabe?
- ¿Hablás árabe?

- Arapça konuşur musun?
- Arapça konuşuyor musun?
- Arapça konuşuyor musunuz?

¿En qué idioma hablan en México?

Meksika'da hangi dil konuşuluyor?

¿Qué lenguas se hablan en Canadá?

Kanada'da hangi diller konuşuluyor?

Yo supongo que ellos hablan francés.

Sanırım Onlar Fransızca konuşurlar.

Tengo tres amigos que hablan francés.

Fransızca konuşabilen üç arkadaşım var.

¿Vuestros ancianos hablan todavía vuestro idioma?

Yaşlı insanlarınız hala sizin dilinizi konuşuyor mu?

Mis hijos todavía no hablan francés.

Çocuklarım henüz Fransızca konuşmuyor.

En esta tienda hablan en esperanto.

Bu mağazada onlar Esperanto konuşuyor.

Los colores hablan todos los idiomas.

Renkler tüm dilleri konuşuyor.

Algunos amigos míos hablan bien inglés.

- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.

En Canadá hablan inglés y francés.

Onlar Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşurlar.

Tom y Mary no se hablan.

- Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyorlar.
- Tom ve Mary birbiriyle konuşmaz.

- Tom y Mary ya no se hablan.
- Tom y Mary ya no se hablan entre ellos.

Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyorlar.

Los rumanos de Transilvania hablan muy despacio.

Transilvanyalı Romenler çok yavaş konuşurlar.

- Ellos hablan español.
- Ellos saben hablar español.

- Onlar İspanyolca konuşabilir.
- Onlar İspanyolca konuşabilirler.

Tom y Mary no se hablan más.

Tom ve Mary artık birbirleriyle konuşmuyorlar.

Tom y Mary se hablan en francés.

Tom ve Mary birbirleriyle Fransızca konuşurlar.

- ¿Ellos hablan francés?
- ¿Están hablando en francés?

Fransızca konuşuyorlar mı?

Tengo muchos amigos que hablan bien francés.

Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var.

Sobre la tierra se hablan muchísimas lenguas.

Dünya üzerinde birçok dil konuşulur.

¿Cuántas lenguas se hablan en el mundo?

Yeryüzünde kaç tane dil konuşulur?

Tom y Mary ya no se hablan.

Tom ve Mary artık konuşmuyor.

Las personas de Estados Unidos hablan inglés.

Amerika Birleşik Devletleri halkı İngilizce konuşur.

¿Cuántos idiomas se hablan en el mundo?

Dünya çapında kaç dil konuşulur?

Tengo varios amigos que hablan bien francés.

Fransızcayı iyi bilen birkaç arkadaşım var.

Tom y Mary siempre se hablan en francés.

Tom ve Mary birbirleriyle her zaman Fransızca konuşurlar.

Muchos habitantes de los Estados Unidos hablan español.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok sakinler İspanyolca konuşurlar.

Los hombres rara vez hablan de sus problemas.

Erkekler nadiren sorunları hakkında konuşurlar.

Los sordomudos hablan usando la lengua de signos.

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

Tom y María normalmente hablan francés entre ellos.

Tom ve Mary birbirleriyle genellikle Fransızca konuşurlar.

- ¿Hablas ruso?
- ¿Habla usted ruso?
- ¿Hablan ustedes ruso?

Rusça biliyor musunuz?

Tom y Mary hablan entre ellos en inglés.

Tom ve Mary birbirleriyle İngilizce konuşuyorlar.

¡Y los guapos como tú hablan estupideces por nada!

-Senin gibiler de boş konuşuyor. -Ben...

Los hombres hablan de las mujeres todo el tiempo.

Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.

- ¿Usted habla francés?
- ¿Habla usted francés?
- ¿Ustedes hablan francés?

Fransızca konuşur musunuz?

- Ellas hablan español.
- Ellos son capaces de hablar español.

- Onlar İspanyolca konuşabilir.
- Onlar İspanyolca konuşabilirler.