Examples of using "Caros" in a sentence and their turkish translations:
Pahalı küpeler takıyorsun.
Onlar pahalı.
Pahalı küpeler takıyorsun.
Bunlar iyi fiyata satılıyor.
Arabalar pahalı.
Bu ayakkabılar çok pahalı.
Hastaneler çok pahalıdır.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle gösteriş yaparlar.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
Arabalar pahalanıyor.
Tren biletleri pahalı mı?
Otomobil yedek parçaları pahalı.
Bazıları pahalı ve diğerleri çok ucuz.
Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
Bu pastanede fiyatlar çok yüksek.
Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.
Bu tarif için malzemeler biraz pahalı.
Yapı malzemeleri bu sıralar çok pahalı.
Bugünlerde el yapısı ürünler çok pahalı.
Büfelerden hoşlanmıyorum. Onlar pahalı, gürültülü ve tütün ve kızrtılmış yiyecek kokusu dolu.
Şunlar şimdiye kadar gördüğün en pahalı ayakkabılar.
Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.