Examples of using "¡coma" in a sentence and their turkish translations:
Komadaydın.
Ye!
Yiyin ve için.
Tom komada mı?
Eğer açsan yemek ye!
Tom komadaydı.
Yavaş ye. Yemeğinin tadını çıkar.
İpekböceğinin yemeyeceği şeyi böcek yer.
genellikle arkasında bıraktığı koma
Sert gıdalar yemeyin.
Pekâlâ, çiğ yumurtayı mı seçeyim?
Ne kadar yersem yiyeyim, asla şişmanlamam.
Çok fazla yemek yemeyin.
Doktor ne yememi istiyor?
Onun ne yediği umurumda değil.
Bunu yeyin.
Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.
Tom oğlunun dondurma yemesine izin vermiyor.
Annem daha fazla sebze yemem gerektiğinde ısrar ediyor.
- Ne istiyorsan ye.
- İstediğini ye.
Çocuğa nasıl sebze yedirebilirim?
Tom çok yese bile kilo almaz.
Tom'un üç yıldır komada olduğunu biliyor muydun?
bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz
Havuç hariç, onun yemeyeceği hiçbir şey yok.
O ne kadar yerse yesin asla kilo alamaz.
Köpek mamasını köpeğime nasıl yediririm?
güneşten uzaklaştıkça ise koma çöküyor
İçinde yer fıstığı olan herhangi bir şeyi Tom'un yemesine izin veremezsin.
Bilgisayar programcıları her gün noktalı virgül kullanmalarına rağmen, bugünlerde birçok insan noktalı virgülleri sadece duyguları göstermek için kullanmaktadır.
Ben bunu yiyeyim ve sen diğerini yiyebilirsin.
Rusya, yüzde üç virgül altmış yedi ile Japonya, yüzde iki virgül
Benim dilimde "," virgül, ";" noktalı virgül, ":" iki nokta üstüste, "..." üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter.
Pasta kötü gitti, artık kimse onu yemeyecek.
Eğer açsan o zaman yemek ye.
İstediğiniz bir şeyi yiyin.
Tom. Almanca cümlelerde Mary'yi sık sık bir virgülle ayırdığı için üzgün.
Tom Almanca cümlelerde bir virgül ile Mary'den ayrıldığı için üzgün.
Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
Bilim adamları yeni ilaçlar keşfetmeye devam ediyor, bu yüzden komada olan insanlar için her zaman bir ümit vardır.
- Geleceği varsa göreceği de var.
- İnsan ektiğini biçer.