Examples of using "хвосте" in a sentence and their turkish translations:
Trenin arkasında oturmak zorunda kalacağız.
Küçük bir kuş bana söyledi.
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Bunun gibi küçük pençeleri ve kuyruğunda büyük bir zehir kesesi varsa