Examples of using "устоять" in a sentence and their turkish translations:
O direnemedi.
Dayanamadım.
Nasıl direnebildim?
Kimse dayanamaz.
O direnemedi.
Günaha karşı koyamadım.
Üzgünüm. Sadece karşı koyamadım.
Kim böyle bir teklif karşı koyabilir ki?
Tatlı şeylere dayanamam.
Cazibeye direnemez.
Ona karşı koyamıyorum.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Ben sadece çikolataya karşı koyamam.
Onun mantığının gücüne direnemedik.
Günah dışında her şeye direnebilirim.
Üç dakikadan daha fazla bir süre kafanın üstünde durabilir misin?
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Ne istediğini bilen bir kadına dayanamam.
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.
Çok film izlemem, ancak iyi bir belgesele dayanamam.