Examples of using "умная" in a sentence and their turkish translations:
Mary akıllı bir kız.
- Ben akıllıyım.
- Ben zekiyim.
Ne dahiyane bir fikir!
O çok zeki.
Bu köpek ne kadar zeki!
O ne kadar da zeki!
Mary'nin köpeği çok zekidir.
Sen zekisin.
O akıllı ve seksi.
Ben zekiyim.
Judy eşi benzeri görülmemiş derecede zeki bir öğrenciydi.
Mary açıksözlü ve akıllı.
Bu kız çok zekidir.
Judy çok zeki bir öğrencidir.
Köpeğim çok akıllıdır.
Mary, hem akıllı hem de nazik.
Çok zeki genç bir hanımdır.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- Çok akıllısın.
- Sen çok akıllısın.
- O gerçekten zeki, değil mi?
- O sahiden zeki, değil mi?
- O gerçekten akıllı, değil mi?
- O sahiden akıllı, değil mi?
O çok akıllı.
O, senden daha az zeki.
Mary akıllı ve son derece konuşkan genç bir kadın.
Mary güzel ve zeki genç bir kadındır.
Kate bizim sınıfta en zeki öğrenci.
Sen çok zekisin.
Sen oldukça zekisin.
Sen çok zekisin.
Akıllı bir köpek asla nedensiz bağırmaz.
- Ben sadece akıllı değil, aynı zamanda güzelim.
- Ben sadece zeki değil, aynı zamanda yakışıklıyım.
O sadece zeki değil, aynı zamanda sevimli.
Onun kadar zekidir.
Senin akıllı olduğunu sanıyordum.
Neden bu kadar zekisin?
Sen o kadar akıllı değilsin.
Çok zekisin.
- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.
Ne akıllı bir köpek!
Çok akıllısın.
Senin zeki olduğunu biliyorum.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
- Ne akıllı bir köpek!
- Bu köpek ne kadar zeki!
yapılabilecek en akıllıca şey parayı en kısa sürede dışarıya çıkartmak
Köpeğimin adı Belysh. Bu yaz ona pençesini çıkarmasını öğrettim. Her sabah erkenden kalkıp onu besliyorum. Sonra yürüyüşe çıkarız. O beni diğer köpeklerden korur. Ben bisiklet sürmeye gittiğimde, o yanımda koşuyor. Onun bir arkadaşı var, adı Chernyshka. O onunla oynamaktan hoşlanıyor. Belysh çok kibar ve zeki bir köpek.