Translation of "топор" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "топор" in a sentence and their turkish translations:

Топор у меня.

Baltayı aldım.

Он плавает как топор.

O yüzmeyi hiç beceremez.

Том плавает как топор.

Tom bir taştan daha iyi yüzemez.

Но когда топор падает, он запрокидывает голову… и падающий топор отрезает руки

saçlarımda endişe değilim”diyor kafa kesimi devam edebilir. " Ama balta düşerken başını geriye doğru çeker… ve düşen balta

Пришло время зарыть топор войны.

- Savaş baltasını gömme zamanı.
- Barışma zamanı.

Камень и топор, человек и мумия,

Taştan çekice, insandan mumyaya,

Скажи моей невестке, пусть соберет все инструменты: лопату, топор, пилу.

Benim gelinime söyle; kürek, balta, testere, tüm araç-gereçleri yığsın.

- Том плавает не лучше, чем камень.
- Том плавает как топор.

Tom bir taştan daha iyi yüzemez.

Когда-то мы были врагами, но мы зарыли топор войны, и теперь мы друзья.

Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.

Том взял топор и пошёл в лес рубить деревья, так как он хотел сделать новый шлагбаум.

Tom yeni otopark bariyeri yapmak istediği için baltayı aldı ve ormana ağaç kesmeye gitti.