Examples of using "словно" in a sentence and their turkish translations:
Hayat seyehat gibidir.
Zaman durmuş gibi görünüyordu.
kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi
Bu biraz yangın alarmını duyup,
Köleler pek çok karıncalar gibi çalışıyorlardı.
- Onun gözleri safir gibidir.
- O, gök gözlüdür.
O bir melek gibi konuşuyor.
Tom aileden biri gibi.
Mariya bir leopar gibi hızlıdır.
Cinselliğe kafayı takmış gibi görünen bir kültürde yaşıyoruz.
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
Tom şimdi farklı bir kişi gibi.
Her şey sanki bir rüyadaymışcasına olup bitti.
Tom bir deli gibi davrandı.
Kendimden geçmiş gibiydim.
ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.
daha önce sevmemişim gibi.
Kadın, öğretmenmiş gibi konuşuyor.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuştu.
- Biz kardeş gibiyiz.
- Kardeş gibiyiz.
- Biz biraderler gibiyiz.
Tom sanki ağlamak istiyor gibi görünüyor.
Siz ikiniz aşığa benziyorsunuz.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Tom ailemizin bir üyesi gibi.
Su sıcak ve davetkardı.
Ne yapacağını bilmiyor gibi görünüyorsun.
Onları beyninize kazıyor.
Freetown sokaklarını kirleten cesetler vardı.
Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.
Erkek çocuğu sanki bir kızmış gibi konuşuyor.
Sanki sırrı biliyormuş gibi konuşur.
O parayı umursamıyormuş numarası yaptı.
Tom ağlamaya başlayabilir gibi görünüyor.
Aklımı kaybediyorum gibi hissediyorum.
Tekrar ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
Tom ailemizin bir üyesi gibiydi.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
Tom ağlamaya hazır gibi görünüyor.
Esprisiz insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.
Tom henüz kalkmış gibi görünüyor.
Vietnam'da olanlar kötü bir rüya gibiydi.
- Az önce bir hayalet görmüş gibi gibisin.
- Az önce bir hayalet görmüş gibisiniz.
Bazen sanki patronummuş gibi davranır.
uzaylılardan veya uçan daireden bahsediyormuş gibi.
Kız kardeşin sanki bir prenses kadar asil görünüyor.
Erkek çocuğu yetişkin bir adammış gibi konuşuyor.
Bir karga, kömür kadar siyahtır.
Tom hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Ansızın düşman bombaları üzerimize yağmur gibi geldi.
O bir melek gibiydi.
Her zaman izleniyorum gibi hissediyorum.
Beş uçağın sanki kuşmuş gibi havalandığını gördüm.
Tom aniden ortaya çıktı, sanki yerden çıkmış gibi.
Çok sevindiriciydi. "İşte orada." dedik.
Mary Tom'un gözleriyle onu soyduğunu hissetti.
Bir arkeolog olmak istemiyorsun gibi görünüyorsun?
Kulaklarında su olduğu için kafasını sallıyor.
Gözleri zümrüt gibi.
Sanki yaşlı bir adammış gibi, niçin onun hakkında konuşuyorsun?
Bunu an be an hissedebiliyordum.
O, birçok kez oraya gitmiş gibi Paris'ten bahsetti.
Olayı sanki daha dün olmuş gibi net hatırlıyorum.
Tom bu konuda bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi.
İlgilenmiyorsun gibi görünüyordu.
Gözyaşları uzun zamandır beni bekliyormuş gibi akmaya başladı.
O hastaymış gibi görünüyordu.
Sanki o defalarca oraya gitmiş gibi Paris'ten bahsediyor.
Tom Mary'nin kim olduğunu bile bilmiyor gibi davranıyor.
Bu, Betty'nin seveceği bir kazak gibi görünüyor. Bu tam da "onunki!"
O bir melek gibiydi.
Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Sanki dünmüş gibi hatırlıyorum.
etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.
yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Sözde birinci dünyadan insanlar biz Latinlere tekerleği henüz icat etmemiş gibi bakıyor.
Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.
Sanki hapishaneden kaçmış gibi görünüyorsun.
Bu filmi daha önce seyretmişim gibi hissediyorum.
Tom uzun zamandır hiçbir şey yememiş gibi görünüyordu.