Examples of using "раковина" in a sentence and their turkish translations:
lavabonun taştığını,
Lavabo kirli tabaklarla dolu.
Bir salyangozun kabuğu şeklen spiraldir.
Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır.
Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.