Examples of using "проезд" in a sentence and their turkish translations:
Özel araba yolunu bloke etme.
Ekspress ne kadar?
Otobüste bilet ücreti ne kadar?
Tom bilet ücretinin ne kadar olduğunu sordu.
Metroya binmenin maliyeti nedir?
Bu köprü aslında geçiş ücreti alınan bir köprüydü.
Yaşlı insanlar otobüs biletleri için para ödemezler.
Tom babasının araba yolunu kürekle kürümesine yardım etti.
Otobüs biletçisi o, bilet ücretini ödeyemediği için ona otobüsten inmesini söyledi.
Otobüse ödemek için param yok.
Otobüs ücretleri iki yıl aynı kaldı.