Examples of using "печатать" in a sentence and their turkish translations:
Tom yazmaya başladı.
Daktilo ile yazabilirsin, değil mi?
Nasıl yazacağımı öğreniyorum.
Sekreter yazmaktan usandı.
Tom yazmayı durdurdu.
Tom çok hızlı yazabilir.
Daktilo ile yazabilir misin?
- Tom daktilo kullanmasını öğreniyor.
- Tom daktilo eğitimi alıyor.
Tom'un yeni asistanı çok hızlı yazabilir.
kadınlara özel gazete bile basabilmişlerdi aslında
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
Tom'un yeni sekreteri çok hızlı yazabilir.
Bir dakikada elli kelime yazabilirim.
Bilgisayar kullanmak için yazmayı öğrenmelisin.
Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.
... onları faiz oranını düşürmeye zorlayıp para bastırdı.
Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.