Examples of using "пальце" in a sentence and their turkish translations:
Parmağımda bir diken var.
Tom'un parmağına kıymık battı.
Richie Rich'i parmağında oynatır sonrada
- Tom bir yüzük takıyordu.
- Tom'un parmağında yüzük vardı.
Tom, Mary'nin parmağındaki yüzüğü fark etti.
- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?
Tom Mary'nin parmağındaki alyansı fark etti.
Tom Mary'nin parmağında bir alyans fark etti.
Mary'nin sol elinin her parmağında bir yüzük var.
Parmağımda bir diken var.
Tom, Mary'nin alyansını takmadığını fark etti.
Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.
Eldivenin parmağında bir delik var.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
Tom yeni bir kadınla tanıştığında yaptığı ilk şey onun bir alyans takıp takmadığını görmek için kontrol etmektir.