Examples of using "отчаяние" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un yüzünde bir çaresizlik görüntüsü vardı.
O kendini çaresiz hissetmeye başlıyor.
Mary'nin sesindeki umutsuzluğu duyabilirsiniz.
Beni umutsuzluğa sevk eden şey ise
Enseyi karartmaya gerek yok.