Examples of using "отдал" in a sentence and their turkish translations:
Sana bir emir verdim.
Kaptan emri verdi.
Tom onu bana geri vermedi.
Onu Tom'a verdim.
Tom Anahtarları Mary'ye verdi.
O emri kim verdi?
Her şeyi Tom'a verdim.
Tom zarfı Mary'ye verdi.
Ali adrese teslim bir pas attı.
Onu geri verdim.
Tom'a bütün paramı verdim.
Tom kedisini Mary'ye verdi.
Tom bütün parasını bağışladı.
Sana doğrudan bir emir verdim.
Tom, Mary'ye böbreğini verdi.
Tom onu Mary'ye geri verdi.
Ben tüm paramı bağışladım.
Ben zaten sana yarısını verdim.
Payımı Tom'a verdim.
Eski giysilerimi attım.
Tom Mary'ye cüzdanını uzattı.
Emir vermezdi.
Tüm belgeleri Tom'a verdim.
Senin için tüm hayatımı feda ederdim.
Ülkesi için canından vazgeçti.
- Hayatını milleti için verdi.
- Millet için hayatını feda etti.
Az önce onu Tom'a verdim.
Eski bisikletimi erkek kardeşime verdim.
O bana bütün parasını verdi.
Emri kim verdi?
- Siparişi verdin mi?
- Emri verdin mi?
Tom bütün parasını Mary'ye verdi.
Tom ülkesi için hayatını verdi.
Tom evrakları yanlış kişiye verdi.
Tom güneş gözlüğünü Mary'ye verdi.
Sözlüğü geri verdi.
Tom eski arabasını bana verdi.
Sahip olduğum az miktarda parayı ona verdim.
Tom sahip olduğu tüm parayı Mary'ye verdi.
Sahip olduğum her şeyi sana verdim.
- Onu Tom'a ben verdim.
- Ben onu Tom'a verdim.
O bütün parasını hayır kurumuna bağışladı.
- Bu gitara 300 dolar verdim.
- Bu gitara 300 dolar para verdim.
- Bu gitara 300 dolar ödedim.
Tom'a bunu Mary'ye vermesini söyle.
Tom sahip olduğu her şeyi verdi.
Gezide çektiğimiz fotoğrafların banyo edilmesi için verdim.
- Ülkesi için hayatını verdi.
- Ülkesi için canını verdi.
Onu geri kazanmak için her şeyi veririm.
Bu, anahtarı verdiğim arkadaş.
Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı.
Sahip olduğum parayı dilenciye verdim.
Tom bize sahip olduğu her şeyi verdi.
Ben onu Tom'a verdim.
Tom sahip olduğu her şeyi soygunculara verdi.
Tom bana sahip olduğu her şeyi verdi.
Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.
- Tom Mary'ye abayı yaktı.
- Tom Mary'ye aşık oldu.
Tom sana kalemini geri verdi mi?
Sahip olduğum tüm parayı dilenciye verdim.
Sahip olduğum bütün parayı ona verdim.
General, iki taburun savaş düzeni almasını emretti.
Yanındaki bütün parayı bana verdi.
Tom Mary'ye yanındaki bütün parayı verdi.
O, tüm parasını bağışladı.
Tom Mary'ye çantasını uzattı.
- Sami, bilgisayarını Leyla'ya verdi.
- Sami'nin bir bilgisayarı vardı ve onu Leyla'ya verdi.
- Sami kendi bilgisayarını Leyla'ya verdi.
Tom'a birkaç çizgi roman verdim.
Sahip olduğum tüm parayı ona verdim.
Tom bunu sana vereceğini söyledi.
Ne güzel bir araban var! Onun için çok para ödemiş olmalısın.
Tom yanındaki tüm parayı bize verdi.
Tom sözlüğümü bana geri verdi.
Tom bana onun üzerindeki tüm parayı verdi.
Bana mektubu verdi ve ayrıldı.
Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.
Eski ceketimi Tom'a verdim.
Her şeyi Tom'a verdim.
Tom Mary'ye onun ona vermesini istediğim notu verdi.
Eski paltomu ona verdim.
Ona eski bisikletimi verdim.
Bütün paramı ona verdim.
Parayı onlara verdin mi?
Son on dolarını bana vermene izin veremem.
Eski giysilerimden bazılarını Selamet Ordusu'na verdim.
Tom Mary'ye bir elmas yüzük vermemeliydi.
Ancak Desaix'in kararına güveniyordu ve Davout'a Mısır'a bağlı ordusunda bir komuta verdi.
Çocuğa bir kitap verdim.
Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.
Öğretmenini kibarca selamladı.
Tom bunu sana vermemi söyledi.
Keşke Tom'a dedemin kemanını vermeseydim.
Oturma odasına uymadığı için masayı hediye olarak verdim.
Ben zaten onu Tom'a verdim.
Onu kime verdin?
Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.
Onun amcası beş yıl önce öldü.