Examples of using "остаются" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kalıyor.
Fiyatlar oldukları gibi kalırlar.
sinir bozucu şeyler aynı kaldı.
Bu paralar orada bir kalsın
Yaralar iyileşir, izleri kalır.
Tom ve Mary kalıyorlar.
Birçok soru cevapsız kalmaktadır.
Çok fazla kişi geride bırakılıyor.
kırsal kesimlerde sadece kendilerini sefil yoksulluktan
81000 vakadan 7000 tane kaldı geriye.
Bir kriz olduğunda ekonomide para dönmesini sağlıyor.
Eşeğe altından semer vursan, yine eşektir.
Ama bu problemlerin devam etmesi
Onların orada kalmasına izin ver.
Hiç paran kaldı mı?
Tren gider, ray kalır.
Sıradan Rusların çoğu, Çar ve ailesi.
Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.
İşlenen günahlar kimsenin yanına kalmaz.
Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.
Onların burada kalmasına izin ver.