Examples of using "образуют" in a sentence and their turkish translations:
ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.
Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.
- Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur?
- Su kaç tane kimyasal elementten oluşur?
Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.
Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
Baba ve oğul her daim muhteşem bir ikili oluştururlar.