Examples of using "ногами" in a sentence and their turkish translations:
Onu baş aşağı çevirin.
- Bacaklarını kımıldatabiliyor musun?
- Bacaklarını oynatabiliyor musun?
...kendinizi ileriye itin.
Her şey altüst.
Onu ters tutma.
Cennet onların ayağının altındadır
- Ateşi söndürdü.
- Alevleri söndürdü.
- Yangını söndürdü.
Zemin ayaklarımın altında!
Resim baş aşağı asılı.
Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.
Sen sadece araya giriyorsun.
Bir gazeteyi ters olarak okuyordu.
Tom ayaklarını suyun içine sarkıttı.
Dünyanın ayaklarımın altında sarsıldığını hissettim.
Cennet annelerin ayakları altındadır.
binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar
Betty bacak bacak üstünde sandalyede oturuyordu.
Suyun derinliğini asla iki ayakla kontrol etmeyin.
Çünkü onlar onu baş aşağı astılar.
Kitabın baş aşağı.
Hiç kimse iki ayakla bir nehrin derinliğini test ölçemez.
Çok dil bilen biri ters okuyabilen kişidir.
Hiç kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.
Altımda çimentodan zeminde yapışkan bir film vardı,
4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.
Kimse resmin baş aşağı asılı olduğunu fark etmedi.
O, uzun kol ve bacaklarıyla, çok uzun boylu ve inceydi.
Tom, Mary'nin evinin kapısına doğru yürürken, kurumuş yapraklar ayağının altında hışırdıyordu.
Çıplak ayakla sıcak kumda yürüyemeyiz.
Bir dachshund uzun gövdesi ve kısa bacakları olan bir Alman köpeğidir.
Tom ve Mary her ikisi de zemin üzerine bağdaş kurmuş oturuyordu.