Examples of using "нанять" in a sentence and their turkish translations:
Bir avukat tutmalısın.
Ben bir koç çalıştırmak istiyorum.
Bir yardımcı tutmalıyım.
Bir avukat tutmalıyız.
Bir profesyonel tutmalıyız.
- Bir avukat tutmam gerekiyor.
- Bir avukat tutmalıyım.
Bir hizmetçi tutmalıyım.
Bir avukat tutmalısın.
Biz bir avukat tutmak zorunda kaldık.
Bir hizmetçi tutmak istiyorum.
Ben bir yardımcı çalıştırmak istiyorum.
Onları işe almalıyız.
Onu işe almalıyız.
Onu işe almalıyız.
Nereden bir hizmetçi tutabilirim?
Tom bir dedektif kiralamak istedi.
Kimi kiralamak istedin?
Bir avukat tutmalıydım.
Tom'u kim işe almak ister?
Tom'a bir avukat tutmalıyız.
Tom özel bir dedektif kiralamaya karar verdi.
Tom Mary'yi işe alabilir.
Daha fazla insanı istihdam etmeliyiz.
Daha fazla insanı işe almamız gerek.
Tom'u işe almayı bile düşünmüş müydün?
Tom'un bir özel dedektif kiralaması gerekiyor.
Tom'un bir avukat tutması gerekirdi.
Üç kaynakçı tutmamız gerek.
- Yeni bir sekreter tutmam gerekiyor.
- Yeni bir sekreter işe almam gerekiyor.
Tom kimi işe almak istediğini bilmek istiyor.
Neden özel bir dedektif tutmuyorsun?
Onu işe almak istiyorum.
Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
Tom ve Mary'yi işe almak istiyorum.
Mary yerine Tom'u işe almaya karar verdiler.
Kesinlikle daha fazla insanı istihdam etmeliyiz.
Kimi işe alacağına önceden karar verdin mi?
Tom bir avukat tutamayacak kadar çok fakir.
Tom daha iyi bir avukat tutmalıydı.
Bu hanımefendi kaç hizmetçi çalıştırmak istiyor?
Daha nitelikli birini işe almamız gerekirdi.
Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.
Yeni işçiler istihdam etmemiz gerekiyor, eskiler kovuldu.
Mary yerine Tom'u çalıştırmamız gerektiğini düşünüyorum.
Tom bir avukat tutmayı göze alamadı.
Kimi kiralamayı planlıyorsun, bilmem gerek.
Bir ceza savunma avukatı tutmanız gerekir.
Niçin sana iş vermem gerekiyor?
Ben Japonca konuşan bir rehberi işe alabilir miyim?
Tom bir avukat tutmayı göze alamaz.
Seni işe almak istiyoruz.
Ben, İngilizce konuşabilen birini işe almayı düşünüyorum.
Sizi işe almaya karar verirsek, bizden haber alırsınız.
Tom Fransızca konuşan birini işe almayı planlıyor.
Fransızca konuşabilen birini işe almayı umuyorum.
Tom'u işe almak istiyorum.
Tom Fransızca konuşan birini işe almayı planlıyor.
Fransızca konuşan birini işe almak istiyorum.
- Onu işe almak istiyorum.
- Ona iş vermek istiyorum.
Onları işe almaya karar verdik.
Onu işe almaya karar verdik.
Onu işe almaya karar verdik.
Tom'u işe almaya karar verdik.
Bir sürücü tutamam. Bunun için param yok.
Biz neden herkesi kovmuyoruz ve bir grup yeni insanı işe almıyoruz?
Döndükten sonraki ilk yılında, Luo 15 köylüye iş verebiliyordu
Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.
Tom ikimizi de işe almak istedi.
Tom'u işe almamız gerektiğini düşünüyorum.
ta ki bu bağlantılar yeniden kurulana ve işletmeler yeniden iş alımlarına hazır olana kadar.
Sanırım onları işe almalıyız.
Sanırım onu işe almalıyız.
Sanırım onu işe almalıyız.
- Seni işe almak istiyorum.
- Sizi işe almak istiyorum.
Fransızca konuşabilen birini işe almam gerekiyor.
Tom'a evimizi birine boyatmanın ne kadara mal olacağını düşündüğünü sordum.