Examples of using "маленьком" in a sentence and their turkish translations:
Ben çok küçük bir sandalyede oturuyorum.
Küçük bir kasabada yaşıyorum.
Küçük bir evde yaşıyor.
Küçük bir evde yaşarlar.
Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.
Tom küçük bir evde yaşar.
Küçük rahat bir evde yaşıyor.
Küçük bir kasabada yaşamak istiyorum.
Tom sahip olduğu her şeyi küçük bir valiz içerisinde taşıdı.
Tom, Park Caddesi'ndeki küçük bir evde yaşıyor.
Şu anda çok küçük bir evde oturuyorum.
Tom Avustralya'da küçük bir kasabada büyüdü.
Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kral yaşardı.
Bu küçük gölde elektrikli yılan balıkları vardır.
İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.
Bu küçük kasabada hiçbir şey ilginç değildir.
Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.
Bu, Tom adındaki küçük bir çocuk hakkında bir hikaye.
Tom Boston'un varoşlarında küçük bir kasabada çalışıyor.
Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kadın yaşıyordu.
Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.
Tom şehrin diğer tarafında küçük bir evde yaşıyor.
Bir cüceler ailesi bu ağacın altında küçük bir evde yaşamaktadır.
Büyük bir şehirde mi yoksa küçük bir kasabada mı yaşamayı tercih edersiniz?
6 aydan 12 aya kadar olan kısa sürede,
Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.
Hikaye 1920'li yıllarda Almanya'nın kuzeyindeki küçük bir kasabada başlar.
Küçük şehirdekiyle büyük şehirdeki kitapçı arasındaki fark nedir?
İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.
Tom küçük bir mezarlıkta toprağa verildi.
Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
Çocukken küçük bir kasabada yaşıyordu.