Examples of using "костей" in a sentence and their turkish translations:
Kemiklerime kadar üşüdüm.
- Vücudunuzda birçok kemik bulunur.
- Vücudunda birçok kemik bulunur.
- Gerçekten çok boşboğazsın.
- Ağzında bakla ıslanmıyor.
İliklerime kadar üşüdüm.
Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
O tam bir beyefendidir.
O tamamen Japondur.
Soğuk onun kemiklerine sızdı.
Bugün iliklerime kadar soğuğu hissettim.
Doğma büyüme İngilizim.
Buz gibi bir rüzgar bizi kemiklerimize kadar dondurdu.
Soğuk rüzgar iliklerime kadar üşüttü.
O, dinozor kemiklerini çalmakla suçlandı.
O adam tümüyle bir egoist.
- Sami Müslüman olarak doğdu ve yetiştirildi.
- Sami doğma büyüme Müslüman'dı.
Çok kılçıklı balıkları sevmiyorum.
İnsan kafatası yirmi üç kemikten oluşur.
Tom iliklerine kadar ıslandı.
İliklerime kadar ıslandım.
Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
Okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandım ve iliklerime kadar ıslandım.
Çok kılçıklı balıkları yemeği sevmem.
Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.