Examples of using "запрещён" in a sentence and their turkish translations:
Girmek yasaktır.
Silah ihracatı yasaklandı.
Köpek yasak.
Dışarıda durun.
Silah ihracatı yasaklandı.
18 yaşın altındaki çocuklar içeri alınmazlar.
Bu ilaç 90'larda yasal değildi.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.