Examples of using "доказывает" in a sentence and their turkish translations:
Bu neyi kanıtlar?
Bu her şeyi kanıtlar!
Bu hiçbir şeyin kanıtı değil.
işte göbeklitepe bunu kanıtlıyor
O hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Bu gerçek onun suçsuzluğunu kanıtlar.
O bir şey kanıtlamıyor mu?
Bu gerçek onun masumiyetini kanıtlıyor.
O sadece senin bir yalancı olduğunu kanıtlamak için gidiyor.
Onun herhangi bir parayı kabul etmemesi gerçeği onun dürüst bir adam olduğunu gösterir.