Examples of using "глоток" in a sentence and their turkish translations:
Tom büyük bir yudum aldı.
Bir bardak su içebilir miyim?
Tom bir yudum brendi aldı.
Tom bir yudum daha aldı.
Tom bir yudum kahve aldı.
Bir yudum daha aldım.
Tom bir yudum şarap daha aldı.
Tom bir yudum bira aldı.
Tom bir yudum daha aldı.
Bir yudum daha şarap aldım.
Tom birasını açtı ve bir yudum aldı.
Tom limonatasından bir yudum aldı.
Tom bir yudum şarap aldı.
Tom bir bardak meyve suyu aldı ve bir yudum içti.
Tom su şişesini aldı ve su içti.
Tom onun çayından bir yudum aldı.
O şampanyadan bir yudum istiyor.
Tom biraz taze hava almak için pencereyi açtı.
Tom içkisinden bir yudum aldı ve bardağı masaya geri bıraktı.
Tom sütünden bir yudum aldı.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.