Examples of using "взглядом" in a sentence and their turkish translations:
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var.
Tom, Mary'ye baktı.
O, bana anlamlı bir şekilde baktı.
Tom Mary'ye buz gibi bir görüntü verdi.
Tom Mary'ye soğuk bir görünüm verdi.
Tom Mary'ye uğursuz bir bakış attı.
O bana gözleriyle teşekkür etti.
Boş gözlerle bana baktı.
Tom, Mary'ye baktı.
Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.
Mary Tom'un gözleriyle onu soyduğunu hissetti.
Yaşlı bir tüccar bizimle hüzünlü bir şekilde vedalaştı.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla
Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.
Tom ayrılmadan önce odayı kolaçan etti.
Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
Atomlar çıplak gözle görülemez.
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
Lütfen bu resme bir göz at.
- Karlı kaplı dağlara bak.
- Karla kaplı dağlara bak.
Tom Mary ile göz temasından kaçınmak için elinden geleni yaptı.
Ali gözünü dikmiş bize bakıyordu.
Tom ve Mary sadece birbirlerine bakarak orada oturdular.