Examples of using "брошь" in a sentence and their turkish translations:
O bir broş takıyor.
Kuyumcu broşa büyük bir inci monte etti.
Bu kanatlı denizatı broşu nerede?
- Bu broş kazağına iyi uyar.
- Bu broş senin kazağına iyi gider.
Üstelik satışa sunulmuş bu deniz atı broşü
Kanatlı deniz atı broşu sahtesiyle değiştirilip kaçırıldı
Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı