Examples of using "Судьбу" in a sentence and their turkish translations:
Kendini riske atıyorsun.
Kaderi aldatamazsın.
Kadere inanıyor musun?
Ben kaderimi kabul edeceğim.
O, kaderini lanetledi.
Kaderi aldatamazsın.
Şansa bırakmayın.
Riske giriyoruz.
Şansınızı zorlamayın.
Test pilotları sürekli ölüme meydan okuyor.
Şansımızı zorlamayalım.
Kadere inanır mısın?
Ben kadere inanıyorum.
Kocasıyla aynı akıbeti paylaştı.
Kendimi tehlikeye atmak istemiyorum.
Şansımı zorlamak istemedim.
- Kadere inanmam.
- Ben kadere inanmıyorum.
Kendi kaderini kendin seçmelisin.
- Belki kendini tehlikeye atmamalısın.
- Belki risk almamalısın.
- Belki riske girmemelisin.
- Belki ölüme meydan okumamalısın.
Kadere inanıyorum ama kaderin değişebileceğini de biliyorum.
kendi kaderine karar verebilen tek tür biziz.
Son tanık mahkûmun kaderini belirledi.
Onun altında olmadığımız için uğurlu yıldızlarınıza şükredin.
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Tom'un kadere inanmadığını biliyorum.
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.