Translation of "Путь" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Путь" in a sentence and their turkish translations:

Путь долог. Путь труден.

Yolculuk uzundur. Yolculuk zordur.

- Это опасный путь.
- Этот путь опасен.

Bu yol tehlikelidir.

Путь неблизкий.

Ama katetmemiz gereken çok yol var.

Путь прямой.

Yol direkt.

- Он прошел долгий путь.
- Он проделал долгий путь.

O uzun bir yol kat etti.

Заглушая этот путь,

Bu nöral yolu susturduğumuzda,

Знает путь наизусть.

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

Долгий путь вниз.

Aşağıya kadar uzun bir yol var.

Млечный Путь огромен.

Samanyolu çok büyük.

- Мне предстоит пройти долгий путь.
- Мне предстоит долгий путь

Gidecek uzun bir yolum var.

Это долгий путь наверх.

Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.

Что, отправляемся в путь?

Harekete geçmek mi istersiniz?

Это наш путь вниз.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Но сегодня путь прегражден.

Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.

есть путь к смерти

devamında ölüme kadar giden bir yolu vardır

Прилежание - путь к успеху.

Çalışkanlık başarının yoludur.

Мы прошли долгий путь.

Biz uzun bir yol geldik.

Какой путь вы выберете?

Hangi yoldan gideceksin?

Интересно, какой путь короче.

Hangi yolun en kısa olduğunu merak ediyorum.

Я знаю короткий путь.

Kestirme bir yol biliyorum.

Вы проделали долгий путь.

Uzun bir yol kat ettin.

Том прошел большой путь.

Tom uzun bir yol geldi.

Мы проделали долгий путь.

Uzun bir yol geldik.

Путь преграждало упавшее дерево.

Devrilmiş bir ağaç yolu kapattı.

Мне предстоит долгий путь.

Gidecek uzun bir yolum var.

"Млечный путь" - спиральная галактика.

Samanyolu sarmal bir gök adadır.

- Путь долог.
- Дорога длинная.

Yol uzun.

Есть путь через лес.

Ormanda bir patika var.

Том знает кратчайший путь.

Tom bir kısayol bilir.

Я преградил путь Тому.

Tom'un yolunu kapattım.

Жизнь - это долгий путь.

Hayat uzun bir yoldur.

- Это кратчайший путь к станции.
- Это самый короткий путь к станции.

Bu, istasyona giden en kısa yoldur.

- Нам предстоит ещё долгий путь.
- У нас впереди ещё долгий путь.

Gidecek uzun bir yolumuz kaldı.

- Ясными ночами мы видим Млечный Путь.
- В ясные ночи видно Млечный Путь.

Açık gecelerde Samanyolu'nu görürüz.

- Я покажу вам путь к свободе.
- Я покажу тебе путь к свободе.

- Sana özgürlüğe giden yolu göstereceğim.
- Sana özgürlük yolunu göstereceğim.
- Size özgürlüğe giden yolu göstereceğim.

- Нам ещё предстоит пройти большой путь.
- У нас впереди ещё долгий путь.

Hâlâ gitmek için uzun bir yolumuz var.

Возможно, есть более правильный путь,

Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman

который определит путь развития ИИ.

domino etkisi yaratan hareketi başlattık.

Давайте попробуем найти другой путь.

Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.

Мне надо найти путь вниз.

Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.

Я должен найти путь вниз.

Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.

Поскольку я сам прошёл путь

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

С таким стремлением мой путь

Benim bu gereksinime olan yolculuğum

Другие выбирают более прямой путь.

Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.

они не путь, указанный Аллахом.

onlar Allah'ın gösterdiği yola değilde

мы обнаружили новый сигнальный путь,

hücre yoğunluğuna bağlı olarak kanser hücrelerinin

Мы расчистили путь через лес.

Biz ormanda bir patika açtık.

Это длинный путь до станции.

İstasyona kadar uzun bir yol var.

Упавший камень преградил ему путь.

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.

Предстоит пройти ещё долгий путь.

Hâlâ gidecek uzun bir yol var.

Это прямой путь к катастрофе.

Bu, felaket için bir çözümdür.

Ты можешь продолжить путь домой.

Sen eve gidebilirsin.

Я срезал путь через парк.

Parka kestirmeden gittim.

Я знаю более короткий путь.

Daha kısa bir yol biliyorum.

Куда заведёт тебя этот путь?

Bu yol sizi nereye götürür?

Этот путь ведёт к станции?

Bu yol, tren istasyonuna mı gidiyor?

Жизнь - это долгий, долгий путь.

Hayat uzun, uzun bir yoldur.

Наша галактика называется Млечный Путь.

Galaksimizin adı Samanyolu'dur.

- Я срезал.
- Я срезал путь.

- Kestirmeden gittim.
- Ben kestirmeden gittim.

- Я встретил человека, который показал мне путь.
- Я встретила человека, который показал мне путь.

Ben adamla karşılaştım, bana yol gösterdi.

Или спустимся и продолжим путь так?

halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

Теперь мы найдем другой путь вниз.

Tamam, şimdi başka bir iniş yolu bulacağız.

и надеяться, что удастся сократить путь.

ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.

Всегда неплохая идея помечать свой путь.

Çoğu zaman geldiğiniz yolu işaretlemek de iyi bir fikirdir.

национализм или глобализм — какой путь наилучший?

Gelecek hangisinde yatıyor: Ulusalcılık mı, küreselcilik mi?

Итак, какой наш лучший путь вперед?

İlerlemek için en iyi yolumuz ne?

Думаю, я попытаюсь пройти этот путь.

Sanırım buradan bu şekilde inmeyi deneyeceğim.

и шурина Леклерка расчистила ему путь.

Leclerc'in ölümleri onun için bir yol açtı. Ertesi yıl, Davout'un birlikleri

такими как наша галактика Млечный Путь.

tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

рассказывают, что тогда путь был опасным.

önceki gelişlerinde yolun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.

Он проложил себе путь через трудности.

O zorlukları aşmasını bildi.

Он проложил себе путь через толпу.

Kalabalığa karışıp gitti.

Каждому нужно отыскать свой собственный путь.

Herkesin kendi yolunu bulması gerekiyor.

Это самый короткий путь в Париж.

Bu, Paris'e giden en kısa yoldur.

Мы живём в галактике Млечный Путь.

Biz Samanyolu galaksisinde yaşıyoruz.

Покажите, пожалуйста, путь к автобусной остановке.

Bana otobüs durağına giden yolu gösterin lütfen.

Каждый должен найти свой собственный путь.

Birisi onun bahçesini bulmalı.

Я проложил свой путь через толпу.

Kalabalıkta kendime yol açtım.

Кажется, путь отсюда до города долгий.

Buradan kasabaya uzun bir yol gibi görünüyor.

Самый лёгкий путь всегда самый многолюдный.

En kısa yol her zaman en kalabalık olandır.

Он не знал, какой путь выбрать.

O, hangi yoldan gideceğini şaşırmıştı.

Том срезал путь через тёмный переулок.

Tom karanlık bir yol sayesinde kestirmeden gitti.

У Тома впереди ещё долгий путь.

Tom'un hala gidilecek uzun bir yolu var.

Жизнь — это не путь, усыпанный розами.

- Hayat bir gül yolu değildir.
- Hayat tozpembe değildir.

Вода течёт и находит свой путь.

Su akar yolunu bulur.

Путь был утомительным и полным опасностей.

Yol inanılmaz yorucu ve tehlikelerle doluydu.

Оттуда я продолжил мой путь пешком

Oradan yürüyerek yoluma devam ettim.

- Путь к сердцу мужчины лежит через его желудок.
- Путь к сердцу мужчины лежит через желудок.

Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.

Хорошие новости. Мы вернулись на наш путь,

İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden girdik

Какой путь наиболее безопасный для поиска Даны?

Dana'yı bulmak için hangi yol daha güvenli olur?

Какой самый безопасный путь вниз по водопаду?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Путь к успеху полон риска и неопределённостей.

Başarının yolu risk ve belirsizliklerle döşelidir.