Examples of using "Апельсин" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir portakal ver.
Bu bir portakaldır.
Portakal turuncu renklidir.
- Masanın üstünde bir portakal var.
- Masanın üzerinde bir portakal var.
Portakalını yiyorsun.
Sizin için bir portakal soyacağım.
Kadın bir portakal yiyor.
Bana bir portakal ver.
Portakal mevsimlik bir meyvedir.
Portakal masanın üstünde.
Emily bir portakal yedi.
Portakalı yiyeceğim.
Bu portakal lezzetli.
Tom bir portakal yedi.
Bir portakal yedim.
Lütfen benim için bu portakalı soyun.
Bu portakalı yiyebilir miyim?
Bu portakalı yiyebilir miyim?
Tom, daha kabuğunu soymadan portakalı yedi.
Senin için bir portakal soyuyorum.
Bu portakal çok ekşi.
Bu portakalı alabilir miyim?
O da bir portakal değildir.
Bir portakalı soyamaz mısın?
Dünya bir portakal kadar mavidir.
Ona turuncu portakal verdik.
Mary Tom'dan bir portakal soymasını istedi.
Bir portakal ve bir elmam var.
Dünya şekil olarak bir portakala benzer.
Portakalı soy ve bana bir parça ver.
Limonlar karşılıksız bir aşkı simgelerken portakallar mutlu bir aşkı simgeler.
Portakal ağzımda garip bir tat bıraktı.
O bana bir parça pastaya karşılık bir portakal verdi.
Dünya portakal şeklindedir.
Bir portakal soymak bazen zor olabilir, senin yüzüne fışkırıp fışkırmayacağını asla bilemezsin.
Bu meyve portakal şeklindedir ve ananas gibi tat verir.