Examples of using "Sentiu" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u özledin, değil mi?
O hasta hissediyordu.
Beni özledin mi?
Tom hayal kırıklığına uğramış hissetti.
Tom şanslı hissetti.
Beni özledin mi?
Tom onu özledi.
O kendini iyi hissetmedi.
Tom ihanet edilmiş hissetti.
Tom bir şey hissetmedi.
Tom sarhoş hissetti.
Ne hissettiniz?
Tom yalnız hissetti.
Tom aşağılanmış hissetti.
Tom şaşırmış hissetti.
Nasıl hissettiğini hayal edebiliyorum.
O, tamamen aşağılanmış hissetti.
O, ani bir ağrı hissetti.
Dün gece depremi hissettin mi?
Tom depremi hissetmedi.
O evindeymiş gibi hissetti.
O, onu çok özledi.
Tom'un canı vazgeçmek istedi.
Tom ağlayacakmış gibi hissetti.
Tom çok yalnız hissetti.
Tom yapayalnız hissetti.
Tom kendini evindeymiş gibi hissetti.
Bir şeyin bacağından yukarı çıktığını hissetti.
Bu olduğunda nasıl hissettin?
O biraz suçlu hissetti.
O üzüldü ve reddetti.
Tom üşümediğini söyledi.
Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Tom kendini kovulmuş hissettiğini söyledi.
Tom kendini rahatlamış hissettiğini söyledi.
Onun huzurunda utangaç hissettim.
O, ona tamamen aşık oldu.
Aniden cüzdanının kayıp olduğunu fark etti.
Hiç Allah tarafından terk edildiğini hissettin mi?
Tom soğuk yağmuru yüzünde hissetti.
Tom üzüldü.
- Tom yeni bir adam gibi hissetti.
- Tom'un canı yeni bir adam olmak istedi.
Tom kendini biraz korkutulmuş hissetti.
Tom nasıl hissetti?
Tom asla kendisi için üzülmemişti.
Tom'un biraz tehdit edilmiş hissettiğini düşünüyorum.
Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.
O, görevini yaptığını hissetti.
Tom kolunda sürünen bir şey hissetti.
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Tom Mary'nin kazası için sorumlu hissetti.
Leyla yorumlarınızdan gerçekten incindi.
Beni özledin mi?
Tom zayıf hissetti.
Fadıl, Leyla'yı işe alarak bir hata yaptığını hissediyordu.
Mary kalp atış hızının arttığını hissetti.
O çok utanmış hissetmişti ki hiçbir şey söyleyemedi.
Altı kilometre yürüdükten sonra, o yorgun kendini hissetti.
Tom dışlandığını hissetti.
Köpek, ev ödevini yeme konusunda kendini suçlu hissetti.
John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.
Tom ihmal edilmiş hissetti.
Tom bütün gün çalıştıktan sonra yorgun hissetti.
Tom ceketinin iç cebinde cep telefonun titrediğini hissetti.
Hiç uçakta başın döndü mü?
Hiç trende miden bulandı mı?
O, evinin sarsıldığını hisseder etmez bahçeye koştu.
Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
Piskopos terk edilen göçmenlere acıdı ve onlara yardım etti.
Beni özledin mi?
Tom bir bit yeniği sezdi.