Examples of using "Prefeito" in a sentence and their turkish translations:
Biz onu belediye başkanı seçtik.
O, belediye başkanı seçildi.
O, belediye başkanı ile tanışıktır.
Onlar onu belediye başkanı seçtiler.
Tom belediye başkanlığına aday olacak.
Belediye Başkanı telefonda bağırıyor.
Belediye başkanı seçildi.
O, Boston belediye başkanı seçildi.
Belediye başkanının kızı kaçırıldı.
Tom 2013'te belediye başkanlığına seçildi.
hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda
Belediye başkanı iyi ve bilge bir adam.
Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.
dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film
John F. Fitzgerald 1906 yılında Boston belediye başkanı seçildi.
Babası bir belediye başkanıydı ama o siyasetle ilgilenmek istemiyordu.
İlk kez belediye başkanıyla tokalaşıyorum.
Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson "Brexit" için kampanyanın lideriydi.
Belediye başkanını tanımıyorum, ama tanışmak isterim.
Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.