Examples of using "Colar" in a sentence and their turkish translations:
Ya yapışın yakasına
O güzel bir kolye.
Mary kolyesini çıkardı.
Tom kolyeyi çaldı.
Öğrenci kopya çektiği için cezalandırıldı.
Tom yakasını gevşetti.
Senin kolyen güzel.
Tom, Mary'ye bir kolye hediye etti.
Mary çok pahalı bir kolye takıyor.
Tom, Mary için bir kolye yaptı.
Tom o kolyeyi sana kimin verdiğini biliyor mu?
O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.
Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.
Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.
Bu kolye Clara halanın taktığı kolyenin aynısı değil mi?
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Tom Mary'nin kolyesini çalmış olabilecek tek kişidir.
Bu kolye o kadar güzel ki, karım için satın almak istiyorum.
Boynunu parlak bir kolyeyle, göğsünü ışıl ışıl bir broşla, alnını çiçekten bir taçla süsle!
Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.