Examples of using "Względu" in a sentence and their turkish translations:
Sebebi her neyse
sınırlı depolama kapasitesi nedeniyle,
Bakmak ile ilgili ne kadar becerikli görünseniz de
Yaşına bakılmaksızın herkes alınacaktır.
Okulun tatil olma sebebi kardır.
Ne olursa olsun, oyun oynanacak.
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
Tren kar fırtınası yüzünden geç geldi.
Sanık cinnet nedeniyle suçsuz bulundu.
Ben her zaman ne olursa olsun seni seveceğim.
Nadir oldukları için, pandalar bir dünya hazinesi oldu.
Tom ve Mary çocukların iyiliği için evli kalmak zorundalar.
Kazansak da kaybetsek de, adil oynamak zorundayız.
- Ne olursa olsun, fikrimi değiştirmem.
- Ne olursa olsun, fikrimi değiştirmeyeceğim.
Ne kadar geç saatlere kadar ayakta kalabileceğiniz önemli değil. Sabah yediye kadar kalkmalısın.