Examples of using "Wielką" in a sentence and their turkish translations:
O bana büyük nezaket gösterdi.
büyük farka bir bakın.
Çok çalışma yanlısı değilim,
Ölmeden önce büyük bir servet biriktirdi.
Biz büyük mutlu bir aileydik.
İsteyecek büyük bir iyiliğim var.
Tom kaçma arzusu hissetti.
Macera için büyük bir iştahı var.
Mary büyük haritayı masanın üstüne yaydı.
Bu sayının çok küçük olması aslında büyük sürpriz.
Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var
Bu sözlük sizin için çok yardımcı olacaktır.
O büyük bir akşam yemeği yedi. O aç olmalı.
Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
Almancada isimler her zaman büyük harflerle yazılırlar.
Onun müziği yurt dışında büyük bir popülerliğe ulaşmıştır.
Onun görüşünün önemli olduğunu düşünüyorum.
Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,
- Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- Hindistan uzun yıllar Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
Asya'da Japonya İngilizlerle olan anlaşmasını onurlandırıp Almanlara savaş açar ve
Tom bunu kabul etmek istemiyor ama o yarınki dans hakkında heyecanlı.
...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.
Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.