Examples of using "Sensu" in a sentence and their turkish translations:
Onun hepsi mantıklı olmaya başlıyor.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
Denemek işe yaramaz.
Bu bir anlam ifade etmiyor.
O mantıklı olmadı.
Bilgi edinmenizin bir manası olmayacaktır.
O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Bu hiç de mantıklı değil.
Tom'u ikna etmeye çalışmanın faydası yok.
Tom hâlâ anlatılmak isteneni anlamıyor.
Onu yapmanın anlamı yok.
Bana bir şey ifade etmiyor.
Bilmeceyi çözmeye çalışmanın faydası yok.
Onun söylediği tamamen anlamsızdı.
Onun söylediği mantıklı değildi.
Onu ikna etmeye çalışmanın yararı yok.
Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum.
Onunla konuşmanın faydası yok.
O sadece mantıklı değil.
Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.
Söylediğin mantıklı değil.
tüm konsept yerle bir olabilir.
Son pişmanlık fayda etmez.
Bu toplantılar sonsuz ve verimsizdirler.
Ondan yardım istemenin faydası yok.
Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.
O artık mantıklı değil.
Onun bana göre hiç anlamı yoktu.
Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.
Onunla tartışmaya hiç gerek yok.
Tom'un söylediği mantıklı değil.
Bu cümleyi yeniden yazmalısın. Bir anlam ifade etmiyor.
Unut gitsin. Ona tavsiye vermenin hiçbir anlamı yok.
Yardım için bağırmanın faydası yok. Hiç kimse seni duymayacak.
tartışmanın vaktinize değmeyeceğini söylemektir.
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
Benim kazandığımdan daha çok para kazanmana rağmen benim senden daha çok gelir vergisi ödemem bana çok mantıklı gelmiyor.