Examples of using "Przycisk" in a sentence and their turkish translations:
O acil durum butonuna bastı.
Siz sadece butona basmalısınız.
Bu buton tam olarak ne işe yarar?
- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.
Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.
Tom asansör için aşağı butona bastı.
Bu butona basarsan, kapı açılır.
Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
Bu düğmeye basarsam ne olacağını merak ediyorum.
Tom duvarda gizli bir kapıyı açan bir butona bastı
Tom uzaktan kumandasının üstünde bir düğmeye bastı ama hiçbir şey olmadı.
Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.