Examples of using "Przeciw" in a sentence and their turkish translations:
örgütlenmeye başlamıştı.
Kaşıntı kremine ihtiyacım var.
Bunu destekliyor musunuz yoksa karşı mısınız?
Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.
Savaş insanlığa karşı bir suçtur.
Kürtajı destekliyor musun yoksa karşı mı çıkıyorsun?
hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.
Bu malarya aşılarına ihtiyacı olan Embarra Köyü
Bütün uygar ülkeler savaşa karşıdır.
Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
- Bir düşmana karşı en iyi silah, başka bir düşmandır.
- Düşmana karşı en iyi silah başka düşmandır.
Köylülerin her gelene karşı bir önyargısı vardı.
- Kim aynı fikirde değildi?
- Kim katılmadı?