Examples of using "Problemu" in a sentence and their turkish translations:
Hiç sorun değil!
- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.
Bir sorunumuz yok.
Sorunun farkındayım.
Sorunun parçasıyız.
Bu sorunu kim bilmiyor?!
Sorunun kaynağını bulamıyorum.
Görüşmeler kirlilik sorunu ile ilgilenecek.
Bu problemi çözemiyoruz.
Sorun için bir çözüm bulacağım.
Tom ile bir sorunum yok.
sorunun bir parçası haline geldiğimi kabul etmek zorundaydım.
Sorunun çözümü beş dakikamı aldı.
Sorunu farklı bir açıdan düşüneceğiz.
Eğer alkol içersem bir sakıncası var mı?
Kimseyi daha fazla sıkıntıya sokmak istemiyorum.
- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.
Bu problem için cevap bulamıyorum.
Tom'un sorunun bir parçası olabileceğini mi düşünüyorsun?
Sadece dün bana yardım etseydin, sorun önlenirdi.
Onun ofisini bulmakta güçlük çekmedim.
Bu problemi çözemiyoruz.
Burada uyumak isterseniz, sorun yok.
Problemin çözümünü kolay buldum.
Çocuklarla doğru dürüst iletişime geçince,
Sorunu çözmek çok kolay bir şeydi!
Tom tamamen problemin farkında.
Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar
O, ağaçlara tırmanmada zorluk çekmiyor.
" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Tabii ki yok."
Ölüm bütün sorunları çözer. Hiç insan yok, hiç sorun yok.
Bu artık bir sorun değil.
Sorun yok!
Ben bu problemi çözemem. Benim için fazla zor.
Bütün hafta sonunu sorun üzerinde çalışarak geçiren işçilerin ödüllendirilmesi gerekiyor.
Bunu yapmak istemiyorsan, sorun değil.
Bu soruna farklı açılardan yaklaşmalıyız.