Examples of using "Poprosił" in a sentence and their turkish translations:
O yiyecek istedi.
Tom terk etmemi istedi.
O biraz para istedi.
Tom yardım istedi.
Tom biraz para istedi.
Tom bir dekont istedi.
Tom bir zam istedi.
Tom toplantı hakkında soru sordu.
O bana kapıyı açmamı rica etti.
Onu yapmanı kim istedi?
Tom yarın geri gelmemi istedi.
Tom Mary'ye ona bir iyilik yapıp yapamayacağını sordu.
Tom benden Mary'nin numarasını istedi.
Tom benden para istedi.
Kongre daha fazla bilgi istedi.
Tom daha fazla kahve istedi.
Tom pencereyi açmamı rica etti.
Tom Mary'nin işini bırakmasını söyledi.
Tom Mary'yi takip etmemi istedi.
Öğretmenim denememi yeniden yazmamı istedi.
Tom Mary'nin onu yapmasını istedi.
Tom bunu yapmamı istedi.
O, annemi sordu.
Tom Mary'den biraz para rica etti.
Tom bir uyandırma araması istedi.
Tom pencereye yakın bir masa istedi.
Tom, bir battaniye ve bir yastık istedi.
Tom sana bir şey vermemi rica etti.
Tom sana bir şey söylememi rica etti.
Tom doktorunun ilacını değiştirmesini istedi.
Tom onun en iyi adamı olmamı istedi.
Tom sana bir mesaj vermemi istedi.
Tom Mary'nin mavi elbise giymesini istedi.
Tom Mary'den ona bir sandviç yapıp yapamayacağını sordu.
Bir adam bana geldi ve bir kibrit istedi.
Tom onu saat altıda uyandırmamı istedi.
Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.
Tom Mary'nin daha sonra onu aramasını istedi.
Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.
Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.
Tom Mary'den içecek sıcak bir şey istedi.
Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.
Garip bir adam bana geldi ve para istedi.
Tom, Mary'nin ne istediğini öğrenmemi istedi.
Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.
Tom Mary'nin sabahleyin John'u aramasını hatırlatmasını istedi.
ama siz Noel Baba'dan Rolls Royce araba istemişsiniz de
Ben sadece Tom'un yapmamı istediği her şeyi yapamadım.
Biz eve erken giderdik ama Tom biraz daha uzun kalmamızı istedi.
Bir arkadaşım ona bir posta kartı göndermemi rica etti.