Examples of using "Plan" in a sentence and their turkish translations:
Bu harika bir plan.
İşte plan.
Bir planım var.
Onlar senin projenin lehinde.
Bu iyi bir plan.
O plandı.
Bir plan önermeliyiz.
Şehrin bir haritasını istiyorum.
Planın işe yaradı.
İşte plan.
Bir planım var bile.
Tom'un bir planı var.
Planımız ne?
Tom'un planı başarısız oldu.
Bu plan işe yaramayacak.
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
Planın muhteşem görünüyor.
Bu planı kim yaptı?
Plan denemeye değer.
Bir B planına ihtiyacımız var mı?
Bu benim planım.
Yeni plan iyi çalıştı.
Onun planı tehlikeli.
Tom, Mary'ye planı açıkladı.
Planı Tom'la tartıştım.
O kimin planıydı?
Tom'un planı aptalca görünmüyordu.
Biz planı kabul ettik.
Bugünün planı nedir?
Plan sonuçta başarısız oldu.
Bu planı tekrar gözden geçirelim.
Yeni planda bizim fikrimiz baz alındı.
Plan Juntos fikri Pepe Mujica'ya ait.
Lütfen bana ayrıntılı planınızı gösterin.
Senin planın çok miktarda para gerektirir.
Meg Ken'in planını kabul etti.
Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.
Tom'un planının iyi olduğunu düşündüm.
- Tom bunun aptalca bir plan olduğunu düşündü.
- Tom onun aptalca bir plan olduğunu düşünüyordu.
Bu planı gerçekleştirmek zordur.
Planımız pratikte işe yaramadı.
Planını gerçekleştirmelisin.
Plan hemen hemen tüm katılımcılar tarafından desteklendi.
Keşke plandan ona bahsetmeseydin.
Onun hakkında bilseydim, ben planımı değiştirirdim.
İnsanların büyük bir çoğunluğu planı kabul etti.
Kahve içerken İtalya'ya bir yolculuk için planlarımızı görüştük.
Başarılı olmak için iyi bir plan yapmak zorundasın.
Tom'un planını Mary'nin planından daha çok seviyorum.
Senin planın çok iyi ama benimki daha iyi.
Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.
Tom Mary'nin planı sevip sevmediğini sordu.
Planımdan vazgeçmem gerektiği konusunda hiç neden yok.
Buenos Aires'te ölmüş biri Uruguay'a naklediliyormuş gibi yaptık.