Examples of using "Piętnaście" in a sentence and their turkish translations:
On beş dakika bekledim.
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
Saat üçe çeyrek var.
Kitap on beş biyografi içeriyor.
- Ben 15 yıldır bir öğretmenim.
- 15 yıldır öğretmenlik yapıyorum.
Otobüs her on beş dakikada hareket eder.
On beş bir asal sayı değildir.
Akşam yemeğini yedi çeyrekte yiyorum.
Kızım neredeyse on beş yaşındadır.
Ben bu resimde on beş yaşındaydım.
Benim babam sadece on beş yaşında.
Tom'un öğlen yemeği için 15 dakikası var.
Saat öğleden sonra 6.15.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
8.15'te evden ayrılırım ve 8.45'te okula varırım.