Examples of using "Marię" in a sentence and their turkish translations:
Mary'yi seviyorum.
Mary'yi bulduk.
Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.
Tom, Mary'yi seviyor.
- Tom Mary'yi yakalamaya çalıştı.
- Tom Mary'ye yetişmeye çalıştı.
Tom'a Mary hakkında soru sordu mu?
Tom neredeyse Mary'yi yakaladı.
Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.
Sanırım Juan María'yı seviyor.
Tom Mary'yi gördüğünde gülümsedi.
Tom Mary'ye ne kadar parası olduğunu sordu.
Tom bana Mary ile tanışmak istediğini söyledi.
Tom yüzümü kara çıkardı ve ayrıca Mary'nin yüzünü de kara çıkardı
Tom, Mary'yi Boston'a yanında götürmek istedi.
Tom Mary'ye onun yerine park ettiği için kızgındı.
Tom Mary'yi defalarca aramaya çalıştı.