Examples of using "Małą" in a sentence and their turkish translations:
Küçük bir partimiz vardı.
Okyanusta küçük br kübe odaklanalım.
Ama genç bir kız olduğumdan beri,
Şu küçük fareyi gördün mü?
Ann küçük bir kızdır.
O yalnızca küçük bir kız.
O küçük bir köpek kulübesi inşa etti.
Kedi küçük fareyi yiyor.
Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.
Bir nevi takıntı hâline gelmişti.
O yumuşak kilden ufak bir heykel yaptı.
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.
Biz de küçük, birbirine bağımlı küresel bir köy haline geliyoruz.
Küçük kızı elinden tuttum.
Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.
Bu hafta sonu küçük bir gezi yapmak istiyorum.
Çinlilerin büyük bir kırmızı bayrağı ve küçük bir kırmızı kitabı vardır.
Patlamaları hep sevmişimdir. Ama barutun tehlikesi de yok değil.
Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.
etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.
Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.