Examples of using "Mężczyznę" in a sentence and their turkish translations:
O adamı çalmakla suçladı.
Seni bir adam edeceğim.
O ondan bir adam yaptı.
Yaralı adamı çimin üzerine koyduk.
Senin birlikte çalıştığın bir adam tanıyorum.
Şüpheyle uzun boylu adama baktı.
Jüri adamı cinayetten suçlu buldu.
Tren istasyonundan ayrıldığımda bir adam gördüm.
Kırmızı gömlekli erkeğe ne denir?
Tom Mary'nin birlikte geldiği adamı tanır.
Tom Fransızca konuşan bir adam tanıyor.
O, onu rüyalarının adamı olarak düşündü.
Bir kadının öğle yemeğini yediği için bir adamı bıçakladığını duydum.
Bir kadını memnun etmenin bir erkeği memnun etmekten daha zor olduğunun söylendiğini duydum. Doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Adamın yüzünü hatırlıyorum, ama adını unutmuşum.