Examples of using "Jadłem" in a sentence and their turkish translations:
- Yemedim.
- Ben yemek yemedim.
Öğle yemeği yemedim.
- Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
- Ben henüz kahvaltı yapmadım.
- Ben zaten yedim.
- Ben zaten yemek yedim.
Ebeveynlerimle akşam yemeği yiyordum.
Başka hiçbir şey yemedim.
Kahvaltımı henüz yapmadım.
Onlarla akşam yemeği yiyordum.
- Dün akşam akşam yemeği yemedim.
- Dün akşam yemek yemedim.
Yıllar içinde çok fazla yosun yedim
Öğle yemeği yerken, telefon çaldı.
Asla canlı bir ahtapot yemedim.
Bütün gün yiyecek hiçbir şeyim yoktu.
Dün sabahtan beri bir şey yemedim.
Burada kaç kez yemek yediğini düşünüyorsun?
Bu şu ana kadar yediğim en lezzetli pizza.
İki buçuk saat önce öğle yemeği yedim.
- Çin yemeği yediğimden beri uzun zaman oldu.
- Çin yemeği yediğimden bu yana uzun bir zaman geçti.
Çorbayı yemedim ve yemeyeceğim.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
Kapı çaldığında hâlâ yemek yiyordum.
Fransa'dan ayrıldığımdan beri Fransız yemeği yemedim.
Japon yemeği yiyerek büyüdüm.
- Bu sabah erken saatlerden beri yemek yemediğimden dolayı oldukça açım.
- Sabahın erken saatlerinden beri yemek yemediğim için ben oldukça açım.
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi ızgara yapılmış peynirli sandviçlerden biriydi.
Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim.