Examples of using "jest" in a sentence and their turkish translations:
Bu kırmızı.
O bir yazar.
- Bugün cumartesi.
- Bugün cumartesidir.
Muhteşemdir, çünkü sanattır.
O bir yazar.
Açıkçası, o suçlu.
O bir hemşire.
O bir mükemmeliyetçi.
- O zengin.
- O zengindir.
O bir canavar.
Daha iyi.
O makul.
- Hangisi daha iyi?
- Hangi biri daha iyi?
Yazılım seks gibidir: parasız olunca daha iyidir.
Hangisi kahverengi?
O felçli.
Saat 7.30.
O siyah değil mi?
Araba hazır.
ve etobur, bu da gayet enderdir.
"Çok şükür güvende. Kayanın altında." dedim.
Sebep nedir?
Genç olmasına rağmen, o çok kibar.
Eduardo Ekvador'dan. O Ekvadorlu.
Bugün Perşembedir.
- Bugün Cuma'dır.
- Bu gün Cuma.
- Bugün Cuma.
O korkunçtur.
Bugün Çarşambadır.
Tepe ortada, ağaçsız.
- O iyi.
- O iyidir.
Güvenli.
- Bugün Salı.
- Bugün salı.
Kahve soğuk.
Çok pis sıcak.
Bu gün pazardır.
- Bugün pazartesi.
- Bugün Pazartesi.
Trollemek bir sanattır.
Fikir budur.
Tom bir modacı.
Tom bir diyabetik.
- Yaşlı ama kuvvetli.
- Çok yaşlı olmasına rağmen, güçlü birisi.
O, yoksul olmasına rağmen mutludur.
O genç bir üniversite öğrencisi.
Bugün rüzgarlı.
Kırılmışlar.
Helikopter orada.
İşte bu.
İşte orada.
Bunu da yiyebilirsiniz
Bu kötü.
Bu kötü!
Bakın, işte.
Soğukkanlı.
Hava dondurucu soğuk.
- O inatçı.
- O inatçıdır.
O bir alkolik.
O bir yeşilaycı.
O sempatiktir.
Geç oldu.
O iddialıdır.
O baygındır.
O bir medyum.
O bir futbol oyuncusu.
O bir yobaz.
O tamamen uyanık.
O terk edilmiş.
O genç değil.
O Kanadalıdır.
O evsiz.
O bir öğretmen.
O bir doktor.
Hava sıcak.
Vakit erken.
Vakit gece yarısı.
O, Fransızdır.
Hava soğuk.
O evli değil.
Hiç şeker var mı?
Burası Copacabana!
Bir kimlik göreyim.
O asosyal.
O hiperaktif.
Bugün cumartesi.
Bu şüpheli.
O yaşlıdır.