Translation of "죽을" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "죽을" in a sentence and their turkish translations:

오랑우탄이 죽을 때마다 점점 멸종에 가까워지죠

Yani soyları tükenmeye doğru giderken ölen her orangutanın başına gelenler

이게 대극과라면 마셨다가 죽을 수도 있어요

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

얼어 죽을 것 같다고 생각한 적도 많았습니다.

tehlikesi geçirdik.

바로 제가 죽을 것이라는 것을 확신했을 때

Öleceğime eminken

‎한 발만 잘못 디뎌도 ‎죽을 수 있습니다

Kaymak, ölümle sonuçlanabilir.

작고 독성이 강한 바크 전갈한테 물리면 죽을 수도 있습니다

Küçük akreplerden birine denk gelirseniz çok zehirlidirler ve sizi öldürebilirler.

저는 그냥 인간일 뿐이죠 결국 죽을 수 밖에 없습니다

"Ben de ölümlü biriyim her an ölebilirim."

‎한 번만 쏘여도 ‎숲쥐는 죽을 수 있습니다 ‎다행스럽게도 벌들은 너무 추워서 ‎공격할 엄두를 못 냅니다

Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.