Examples of using "자세히" in a sentence and their turkish translations:
Bundan ne kastediyorum açıklayayım.
Daha yakından bakarsanız
Göstereyim.
Şu grafiğe yakından bir bakın.
ve daha yakından incelememizi hak ediyor.
Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,
detayları görmek için büyüttük.
yepyeni bir gelişme yaşamaya başladım. Güzel, sakin, berrak bir gündü.
Bu sonuçlar bizi şaşırtmadı ama daha yakından baktığımızda
Yakından bakın, bu devasa komplekslerin inşasının devam ettiğini göreceksiniz.
Sınırlarını öğrenin, kalbinizin güncesine bir göz atın.
Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.